Zamana Bağlı Olarak Eğitim Çalışanlarında Görülen Tükenmişlik Duygusu

Author :  

Year-Number: 2023-69
Yayımlanma Tarihi: 2023-03-27 19:41:17.0
Language : Türkçe
Konu : Eğitim Bilimleri
Number of pages: 2968-2984
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu çalışmanın amacı önceki çalışmalardan yola çıkarak tükenmişlik kavramına iliksin kavramsal bir çerçeve sunmaktır. Modern toplumlarda değişim ve gelişim hayatın her alanında hızlı bir şekilde devam ederken bu durum birçok sorunun da ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu sorunların biride tükenmişliktir. Tükenmişlik özellikle insanlarla yüz yüze ilişki kurulması gereken mesleklerde çalışan bireylerde daha fazla görülmektedir.

Tükenmişliğe yönelik olarak gerçekleştirilen ilk çalışmalardan (Freudenberger,1974; Maslach ve Jackson,1981) bu zamana kadar yapılan çalışmalara bakıldığında, bir taraftan değişik  meslek veya işlere yönelik tükenmişlik düzeyi tespitleri yapılırken, diğer taraftan kavrama ilişkin teorik yapının oluşturulmaya çalışıldığı gözlenmektedir.

Cinsiyet, yaş, kişilik, görev süresi, değerler, sosyal destek gibi kişisel ve sosyal özellikler, iş yükü, iş üzerindeki kontrol seviyesi, ödüller, örgüte karşı duyulan aidiyet duygusu ve adalet gibi iş ve örgütle ilgili özellikler tükenmişlikte azaltıcı veya artırıcı bir etkiye sahiptir.

Öğretmenlik mesleği de insanlarla birebir ilişki kurmanın zorunlu olduğu meslek grubunda yer aldığından eğitim çalışanlarında tükenmişlik duygusu sık görülmektedir. Öğretmenin tükenmişlik yaşaması, eğitim hizmetinin kalitesini azaltacağından ülkenin eğitim hedefine ulaşmasına, yetişen neslin çağın gerektirdiği donanıma sahip olmasına ve sağlıklı bir kişilik geliştirmesine engeldir. Eğitimi ilgilendiren hiçbir sorun ötelenmemeli en kısa zamanda çözülmelidir.

Son olarak çalışmada tükenmişlik ile baş etmeye yönelik olarak gerek bireysel gerekse örgütsel düzeyde neler yapılabilir sorusuna yanıt aranmıştır.

 

Keywords

Abstract

The purpose of this use is to present a framework for the concept of birth based on previous studies. While change and development continue rapidly in all areas of life in modern societies, this situation causes many problems to arise. This celebration is to celebrate one. Burnout is more common in people working in professions that require face-to-face contact with people.

It is observed that the range of changes made from the initial studies on burnout (Freudenberger, 1974; Maslach and Jackson, 1981) until now, while determining the level of expansion for different professions or jobs, on the one hand, is tried to be created by considering them according to the region.

Personal and social characteristics such as gender, age, personality, tenure, values, social support, workload, level of control over the job, rewards, sense of help towards the organization, and justice related to the job and organization have the characteristic of decreasing or increasing use in education. has.

Since the teaching profession includes a profession where it is mandatory to establish one-to-one relationships with people, the feeling of completion in education and employment is common. Since the teacher's childhood will reduce the confidentiality of the education service, reaching the education goal in the country prevents the classrooms of the growing generation from being equipped and developing a healthy personality. Any problem that will receive the training should not be postponed and should be resolved as soon as possible.

Finally, an answer was sought to the question of what can be done at the individual level in order to start with embracing children.

 

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics